Bu kitap size, İstanbul’un fethi sırasında gemilerin bir değil iki kere karadan yürütüldüğünü ve Osmanlı korsanlarının haydut değil birer deniz gazisi olduğunu söylüyor. Bir taraftan gerçek tarihçilik tarih mi oluyor ve üniversitelerde tarih eğitimi yeterli mi sorularına cevap ararken, diğer taraftan gurbet elde şehit düşen Ertuğrul Firkateyni’ne bir romancının merceğinden bakıyor. Belki de en ilginci, bugün görülmek imkânı olmayan bir vakaya şahitlik ederek, Osmanlı bürokratının terekesinden elli divan çıktığını adeta haykırıyor…