Taşınabilir niteliğe sahip olmayan mallar gayrimenkul olarak tanımlanmaktadır. Kanuni düzenlemeler çerçevesinde arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ve kat mülkiyetine kayıtlı bağımsız bölümler gayrimenkul kapsamına giren mallar olarak kabul edilmektedir. Gemi veya tekne de menkul yani taşınabilir olmasına karşın gayrimenkul kapsamına girmektedir. Gayrimenkule sahip olan, gayrimenkulün altına, üstüne ve kaynaklarına da sahip olmaktadır. İnsanların barınma ihtiyaçları vazgeçilmez zorunlu ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Bu nedenle gayrimenkul sektörü gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde sürekli değişim ve gelişim ivmesi göstermektedir.

Gayrimenkullerin inşası, yeniden inşası, tamir ve tadilatı ile her türlü el değişimi ekonomiyi etkilemektedir. Ayrıca, şehirlerde özellikle bayındırlık ve imar faaliyetlerinden dolayı gayrimenkullerinin değerinde yükselme gerçekleşmektedir. Bu çerçevede yapılan alt yapı ve imar uygulamaları bu hizmetlerden yararlanan taşınmazlarda değer artışına yani kentsel ranta dönüşmektedir. Gayrimenkul sektörünün parasal büyüklüğü vergisel açıdan da büyük bir kaynak oluşturmaktadır. Bu nedenle vergi hukuku açısından gayrimenkullerin analizi ayrı bir disiplin niteliğindedir.

Bu çerçevede kitapta gayrimenkul vergi hukuku; Vergi Usul Kanunu hükümleri ile gelir vergisi, kurumlar vergisi, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, değerli konut vergisi, belediye vergi ve harçları açısından ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca Harçlar Kanunu ve kamu alacaklarının korunması açısından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un gayrimenkuller ile ilgili düzenlemelerine de kitapta yer verilmiştir