Bu doktora tezinde kişilik hakkı ile sanat özgürlüğü çatışmasının yarattığı gerilimin çözümüne ilişkin durum mukayeseli hukuk bağlamında irdelenmiştir. Bu çatışmaya örnek vermek gerekirse, özellikle ülkemizde sıklıkla uyuşmazlığa sebep olan kamuya mal olmuş kişilerin hayat hikayeleri sinema filmlerine konu edilebilir. Eser sahibi yazdığı romanda, gerçek yaşamında yaşadığı aşk ilişkisini, bu ilişki içerisindeki çatışmaları, cinsel ve duygusal olayları, sevgilisinin hastalığını ya olduğu gibi ya da kurgulayarak anlatabilir. Yazar kendi otobiyografisinde yaşamında yer etmiş kişilerden bahsedebilir, onları eleştirebilir, onlarla ilgili sırları açığa vurabilir. Bir siyasetçi anılarını yazdığı kitabında siyasi rakibinin şeref ve haysiyetini zedeleyecek açıklamalarda bulunabilir. Toplumda infiale yol açmış bir cinayet davasının sanık ve mağduru ile ilgili bir sinema filmi yapılabilir. Bir şair yazdığı şiirinde ilişki yaşadığı kişilerin isimlerini açıkça belirtebilir. Bir karikatürde kamuya mal olmuş bir siyasetçi hayvanlarla cinsi münasebet halinde resmedilebilir. Bir doktor veya avukat meslek yaşamına ilişkin anılarında isim zikretmemekle birlikte hastalarının veya müvekkillerinin hastalıklarından, gizli sırlarından bahsedebilir. Bir futbolcunun dış görünümü bir bilgisayar oyununda izinsiz kullanılabilir. Bir sanatçının sesi kendisinden izin alınmadan bir reklam filminde kullanılabilir. İşbu eserde tüm bu durumların yarattığı çatışmanın çözümüne odaklanılmış ve görüşler ifade edilmiştir.