Elinizdeki kitapta şu soruların cevabı tartışılmıştır:
Felsefe yapmanın bir tek tarzı mı vardır yoksa kültüre, kişiye, çağa ve sosyal durumlara göre değişen felsefe yapma tarzları var mıdır?
Bir kıta Avrupası felsefesinden, bir Amerikan felsefesinden veya Fransız felsefesinden söz edilebiliyor da neden bir Türkiye veya Anadolu felsefesinden söz edilemiyor?
Felsefe gelenekleri ve felsefe akımları dikkate alındığında bunlardan bazılarına `felsefe` bazılarına `felsefe değil` demek mümkün müdür?
Türkiye`deki felsefi etkinliğin geleneğinden bahsedilebilir mi?
Türkiye`nin belirgin bir felsefe geleneği oluşmadıysa bunun nedeni nedir?
Eğer felsefe geleneği oluşması mümkün ise bunun yerel ve kültürel dinamikleri nelerdir?
Türkçe`nin felsefe yapmak konusunda gramer yapısı veya terminolojisi bakımından bir dezavantajı veya üstünlüğü var mıdır?