Tükendi
Stok AlarmıTürkiye’deki erkek profili köklü bir değişimden geçiyor. “Otoriter erkeklik” ile “eşitlikçi erkeklik” profili arasında gelişen bu dönüşüm, toplumun tüm kesinleri için dikkat çekici ve düşündürücü bir boyuta ulaştı. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında, farklı ekonomik düzeylerde yaşayan evli erkeklerin kendi anne-babalarıyla, çocuklarıyla ve eşleriyle kurdukları, yansıttıkları ilişkilerin, bu kitapta ortaya konan tablosu, tüm sosyal bilimciler için son derece zengin bir malzeme sunuyor. Bu tabloda, geçmiş ve gelecek arasında kalan bugünün erkeklerinin kendilerini, ailelerini, giderek bütün çevrelerini nasıl şekillendirdiği ve farklı kesimlerden erkeklerin hayat öykülerinin nasıl farklı seyirler izleyebileceği görülüyor. Erkekliğin Türkiye Halleri, Türkiye’de yaşayan erkeklerin farklı varoluş hallerini anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir çalışma.
Erkekliğin Türkiye Halleri, Türkiye’de toplumsal cinsiyet konusunu kavramaya çalışanların büyük dikkatle okuması gereken bir eser. Aile dinamiğini nicel ve nitel boyutlarıyla mercek altına alarak, oğul olmanın, baba olmanın, eş olmanın ve erkek benliğini inşa eden söylemlerin çelişkilerini, kopukluklarını ve devamlılıklarını zengin bir anlatımla sunuyor. Hem devamlılığa destek veren geleneksel kalıplara, hem de kırılmalara yol açan sosyal değişmelere hassas olan bu çalışma, ataerkilliğin erkeklere olan bedeli konusunda bizi aydınlatıyor ve kalıcı değişimin ancak bu ‘derin’ yapıların evrilmesinden geçeceğini gösteriyor.
- Emeritus Prof. Dr. Deniz Kandiyoti
Erkekliğin Türkiye Halleri, erkek otoritesine dayalı aile ilişkilerinin krizini ve yerine gelmekte olan yeni aile ilişki tarzlarını anlamak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Erkeklerin var olan erkeklik değerlerini sorgulayan ve daha eşitlikçi, şiddetsiz ilişkilerin öznesi olmaya çalışan çabalarını görünür kılan öncü araştırmalardan birini bize sunuyor. Sosyal bilimcilerin ve özellikle de toplumsal cinsiyet çalışmaları yapanların kütüphanesinde temel başvuru kitaplarından biri olmaya aday bir araştırma.
- Prof. Dr. Serpil Sancar
Katılımcıların kendi babalarıyla ilgili anlatımlarının karmaşık duygularla, minnet ve serzenişin içiçe geçtiği, çelişkili ifadelerle dolu olduğu, aynı çelişkilerin anneleriyle ilişkide çok daha az, neredeyse yok gibi olduğu görülüyor. Ancak konu kendi çocuklarıyla ilişki olunca, her ne kadar kendi babalarından farklı olduklarını belirtseler de, yine bazı çelişkiler, ikilemler gündeme geliyor. Bu da geleneksel kültürel altyapının çok yavaş değiştiğini, anneye ilişkin deneyimin hâlâ gelenekten kopmadığını, babayla ilgili deneyiminse çocuklar üzerinden dönüştürülmeye çalışıldığını ve yaşanan ikilemlerin erkeklerin kendi eşleri ile ilişkilere de yansıdığını gösteriyor.
- Hale Bolak Boratav, Güler Okman Fişek, Hande Eslen Ziya