Türklük, bilgi temelli bir duyuştur. Manevidir. Bu çerçevede emanet ahlakında hareket noktası bulunuş esasında insan ve doğadır. Lakin kimlik söz konusu ise, doğumla bahşedilen, suretadır. Türk olan bir toplumda Türk olan bir aileden doğmuş olmak, tabii süreçtir ve sureta Türk olmaktır. İsimden ibarettir. Ontik bulunuştan öte bir içeriğe sahip değildir. Sonrasında davranışlarda görünen bilgiyle beslenen bir duyuş olarak insanlık veya Türklük fark edilecektir. Ölçü ise, özelde emanet alınan doğaya, genelde kainata yaklaşım olacaktır.