Gezi yazıları ilgimi çekmiştir, çok öncelerden. Ders kitaplarında yer verilen ünlü gezginimiz Evliya Çelebi’nin *Seyahatname*sinden seçilmiş ve yalınlaştırılmış metinler, bu tür yazılara ilgi duymamın ilk kıvılcımlarını oluşturdu. Sonra, gezi türü yazılara ve kitaplara yöneldim.
Bunlardan Ahmet Haşim’in Frankfurt Seyahatnamesi ile Reşat Nuri Güntekin’in Anadolu Notları’nın bende ayrı bir yeri vardır.
İlk yurt dışı çıkışım Kuzey Kıbrıs’a oldu; ilk uzun süreli yurt dışı çıkışım, Kazakistan’a. Üç yıl yaşadım, Alma-ata’da. Yurt dışında yaşamanın ilk heyecanını, ilk sıcaklığını, ilk serinliğini bu kültür, sanat kentinde duydum. Zorluğunu da gördüm, kolaylığını da… Yurt özleminin yüreğime çöktüğü günler de oldu; mutlu, huzurlu olduğum; yaşamaktan keyif aldığım günler de…
Sonrası, bende, bir tutkuya dönüştü, yurt dışına çıkma düşüncesi… Daha çok kültür amaçlı yurt dışı gezi programlarına katıldım: Çin, Hindistan, Batı Avrupa, Orta Avrupa, Balkanlar, Gürcistan. Elimde not defterim, boynumda fotoğraf makinem. Bir yandan fotoğraflar çekiyor, diğer yandan notlar alıyordum.
Evet, damla damla biriken bu notlar, sonuçta bir gölcüğe dönüştü; kitaplaştı. Sayfalar çevrildikçe şiirle yoğrulan paragraflarda ülkelerle ilgili kısa tarihi bilgiler; kültürel yaşam, yerel motifler, tatlar; mimari, antik kalıtlar, kentler, kuleler, caddeler, meydanlar, nehirler; izler, izlenimler duru bir ırmak gibi akacak, sessizce…