Son otuz beş yılda Hugo’nun şimşekler çaktıran cümle kuruş biçimi, sözcükleri dehşete düşüren büyük korkakların; Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik, İnsanlık, Dünya Yurttaşlığı, Avrupa Birleşik Devletleri, Devrim sözcükleriyle ve liberalizmin diğer salıncaklarıyla oynayan bir cambaz olduğu için Prudhomme’ların tüylerini diken diken ediyor. Hugo, bir devrimci, hapsedilmezse kurşuna dizilecek olan bir sosyalist.”
Victor Hugo’nun kişiliği ve sanatı edebiyatçılar, siyasetçiler ve tarihçiler açısından daima bir tartışma konusu olagelmiştir. Her ne kadar Hugo’nun sahip olduğu politik görüşler yaşamı boyunca değişmiş olsa da, Lafargue’ın hareket noktası O’nun daima burjuvazinin şairi ve yazarı olduğu yönündedir. Hugo, Lafargue’ın tarif ettiği biçimiyle içgüdülerin, tutkuların ve düşüncelerin en kusursuz ve zeki bir biçimde vücuda geldiği bir romantiktir. Elinizdeki kitapta bu efsaneyi yeryüzüne indiren Lafargue, sol-kanat bir burjuva cumhuriyetçisinin nasıl kralcı, emperyalist ve karşıdevrimci bir yazara dönüştüğünün izlerini sürüyor.