Gücün kötüye kullanımını cezalandırmak için otomatik olarak işleyen geometrik bir sertliğe sahip bu ceza, Yunan düşüncesinin ana konusuydu. Destanın özü budur. Nemesis adıyla, Eyskilus’un tragedyalarının ana kaynağı olarak işlev görür. Pisagorcular için, Sokrat ve Platon için bu, insanın ve evrenin doğası üzerine düşüntünün başlangıç ​​noktasıydı. Helenizmin nüfuzuna giren her yerde, buna ilişkin fikri tanıdık buluyoruz. Budizm’e gömülmüş Doğu ülkelerinde, Karma adıyla yaşanılan belki de bu Yunan fikriydi. Bununla birlikte, Batı bu kavramı yitirmiştir ve artık onu herhangi bir Batı lisanında ifade edecek bir kelimesi bile yok: yaşamın gidişatını belirlemesi gereken sınır, ölçü, denge kavramları Batı’nın teknik sözlüğünde köle işlevinin tanımından ibaret. Bizler sadece maddenin geometricileriyiz. Yunanlılar, ilkin, çıraklıklarından ustalıklarına dek geometricilerdi.