Tükendi
Stok AlarmıÇalışmanın bu baskısında, TCK’nın bazı hükümleri sözlük benzeri anlatımla ilgili yerlerine alınmıştır. Sanıklar lehine seri muhakeme ve basit yargılama usullerinin benimsenmiş olması, infaz kolaylıkları TCK ve CMK’nın ilk kabul edildikleri dönemde sanık ve mağdur arasında bulunması öngörülen dengeyi sanık lehine değiştirmiştir.
Cezaların artmasının delil eşiğini daha yukarılara çektiği gözlenmektedir. Bu nedenle cinsel suçların doğasından kaynaklanan pek çok olgunun somut olaylarda göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. İncelenen Yargıtay kararlarında olaya özgü somut delillerin, hayatın olağan akışıyla birlikte değerlendirilmesinde istikrar bulunmadığı, kanun dışı ölçütlerin ceza yargılamasında yeknesaklığı bozduğu, alınan ATK raporlarının, sanık beyanları, mağdur anlatımları ile olayın intikal şekli başta olmak üzere, hukuki ölçütler dikkate alınmaksızın hazırlandığı, bu nedenle raporların somut olaya özgü nitelik taşımaktan uzak olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ATK raporlarının düzenlenmesinde uzman hukukçunun heyet içerisine alınması ile raporlama öncesi onun değerlendirmesi ile raporun hazırlanması, olaydan bağımsız rapor düzenlenmesinin önüne geçecektir.
Yargıtay kararlarının yazım usulünün değişmesi nedeniyle olayların bir bütün olarak değerlendirilmesi güçlüğü oluşmuştur. Bu nedenle çalışmanın bu baskısında yer yer ilk derece mahkemesi kararı dipnot kısmına alınmıştır. BAM kararlarındaki istikrarsızlıklar nedeniyle çalışmada olabildiğince BAM kararına yer verilmemiştir.
TCK’da yer alan “kast” ve “ayırımcılık” yazım yanlışları çalışmanın tamamlandığı tarih itibarıyla halen düzeltilmemiştir. Türkçe’de kast diye bir kavram yoktur. Sözcüğün doğrusu “kasıt”tır. “Ayırımcılık” sözcüğünde de “ı” harfi düşer. Sözcüğün Türkçe’ye uygun hali “ayrımcılık”tır.
Non bis in idem ilkesine aykırı olduğunu, TCK’da yer alması gereken kriminal bir suç olmadığını değerlendirdiğimiz “Çevre Suçları” da TCK’da yer almaya devam etmektedir.