Cengiz Han (1155-1227), dünya tarihinde iz bırakmış liderler arasında yer alan, çok tanınan ve bir o kadar da çok tartışılan şahsiyetlerdendir. O, kimilerine göre eşi benzeri görülmemiş bir lider ve büyük bir komutan, kimilerine göre ise acımasız, eli kanlı bir imparatordur.
Cengiz Han hakkında farklı sahalarda çalışan bilim insanlarının ve sanatçıların çok farklı fikirleri olmakla birlikte hemen herkes onun Timuçin’den Cengiz Han’a dönüşüm sürecine ilgisiz kalamamış, dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kuran bu adamın siyasi ve askerî tarih açısından oldukça kısa bir sürede nasıl bu kadar büyük başarılara imza attığını sorgulamıştır. Bu ilgiye bağlı olarak başta tarih ve edebiyat olmak üzere farklı disiplinlerden gelen ve eli kalem tutan kişiler onun hakkında zengin bir literatür oluşturmuştur. İşte bu çalışma, tarihle edebiyatın kesişim noktasında oluşan bu zengin literatürü farklı bakış açılarıyla ele alma isteğinden doğmuştur.
Tarih, edebiyata kaynaklık eden bir disiplindir. Tarihî roman yazan sanatçılar, Cengiz Han ve devrini elverişli bir malzeme olarak görmüştür. Hem Batı edebiyatında hem Türkiye Türklerinin edebiyatında hem de Türk dünyası çağdaş edebiyatlarında Cengiz Han’ı konu alan çok sayıda edebî eser yazılmıştır. Edebî eserler konularını her ne kadar tarihten alsalar da tarih değil birer kurmaca metindir. Buna bağlı olarak her yazar kendi muhayyilesindeki Cengiz Han imajını oluşturarak bu imajı kurgusal düzleme yansıtmıştır. Böylece çok farklı coğrafyalardan yazarların değişik bakış açılarıyla kurguladıkları Cengiz Han konulu eserler doğmuştur.
Bu çalışmada Cengiz Han ile ilgili tarihî bilgilerin yanı sıra “Yakın Okumalar” başlığı altında Cengiz Han konulu eserlerin çözümlemesi de yer almaktadır. “Kendi Cengiz Han’ını arayan” bölüm yazarlarının çözümlemeleriyle tarihten kurmacaya uzanan keyifli bir yolculuğa okuru davet eden bu çalışmanın edebiyat bilimi çalışmalarına katkı sunmasını temenni ediyoruz.