Cengiz Han… Bozkır halklarını bir araya getiren, Moğolların parlayan yıldızı, dünyaya hükmetmiş Hanlar Han’ı!
Çocukluğundan bu yana en büyük amacıydı büyük bir han olabilmek. Çünkü o daha gözünü dünyaya açar açmaz han olacaksın dedi herkes. Doğduğunda Şamanlar elindeki kan pıhtısıyla dünyaya gelişini büyük bir kut, bir işaret olarak kabul ettiler. Ve kehanette adı geçen kişinin o olduğuna karar verildi. Tabii karşılaştığı zorluklar onu hedefinden yüzlerce kez uzaklaştırsa da o yılmadı, en zor zamanlarında yoldaşlarıyla birlikte devam etti yoluna. Çocukluğunda yaşadıkları, onu defalarca dövülmüş bir çelik gibi daha da güçlendirdi. Çok sonraları fark etti, yaşanması gerekenleri yaşıyordu sadece. İlerlediği hedefte ne ihanetler durdurabilecekti onu; ne de başka hanlar, krallar, şahlar. O karşısına çıkan her engeli ezip geçmeyi görev bilmişti kendisine. Çünkü Tanrı’nın her zaman onunla olduğuna inanırdı, bu inanca erleri de ortak oldu.
Ve Kurtlarım dedikleri… Yoldaşları, onunla bu kutlu yolda ilerleyen andaları (kan kardeş), kandaşları, oğulları… En büyük destekçisiydi onlar. Bozkırın kurtları her defasında başka yöne hücum etti, ezmek isteyeni ezdi geçti, ortak olup paylaşanı göz ardı etmedi, ödüllendirdi. Bozkıra birlik, adalet ve düzen geldi. Cengiz Han yasaları tüm dünyada bilindi.