Binlerce yıl önce Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyılarında ilk kez camı bulan ve geliştiren üreticilerin hedeflerinden birisi şişe yapmaktı. Bu hedef, uzun süre hiç değişmeden muhafaza edilerek önemli gelişmelerin ortaya çıkmasını sağladı. Cam tasarımcıları en uygun şişeyi biçimlendirmek için sonsuz bir yarışın içinde oldular. Bu yarışta şaşırtıcı tasarımları hayata geçirdiler ve bir anlamda uygarlığın en önemli ürününe hayat verdiler.
Bu süreçte yaşanan savaşlar bile cam sanayisindeki bu gelişmeleri olumlu etkiledi ama ne kadar ilginçtir ki şişenin kaderi ilk günden bugüne hiç değişmedi. İçine ne doldurulursa doldurulsun her zaman şişeden daha değerli olan içindeki oldu. Bu kaderi değiştirecek muhteşem tasarımlara sahip şişelerin üretilmesiyle sadece şişenin kendisinin sergilendiği şaşırtıcı bir koleksiyon ortaya çıkmıştır. Şişe tasarımı, bu özelliği nedeniyle binlerce yıldan beri çok garip bir tasarım öyküsü ve kaderi yaşamıştır ve bu gerçek, ne yapılırsa yapılsın hiç değişmeyecekmiş gibi görünüyor. Kızılay’ın maden suları ise Türkiye’de bu şişe üretimi yarışının en önemli destekçilerden birisi olmuştur.