Uçsuz bucaksız bozkırda var olma mücadelesinde Türkleri başarıya götüren en önemli özellikleri kadın ve erkeğin birbirlerini tamamladıklarına olan inançları olmuştur. Türk toplumunda yazılı olmayan ancak her bireyin uymak zorunda olduğu kuralları ifade eden töre; sosyal, siyasî, askerî ve iktisadî hayatta kadın ve erkeğin hak ve yetkilerini liyâkat ve adalet esasına göre belirlemiştir. Aileden devlete giden yapıda ve var olma mücadelesinde, hayatın getirdikleri ile birlikte mücadele etme anlayışından hareket edilerek, kadın daima erkeğinin yanında yer almış; hem aileyi hem de yeri geldiğinde devleti yönetmiştir. İşte bu anlayışın bir yansıması ve sonucu olarak da Türk tarihinde onlarca kadın tahta geçip devleti yönetmiştir.
Kitabımızda, M.Ö. 5. yy’da yaşayan Tomris Hatun’dan, Kırgızların 19.yy’daki bağımsızlık mücadelesinin yılmaz neferi olan Kurbancan Datha’ya kadar “Altun Özük Uz Hatun: Altın Gibi Temiz, Akıllı ve Bilgili Hatun unvanını hak eden bütün kadın hükümdarlarımız anlatılmaya çalışılmıştır. Tarihimizin güçlü kadınlarını saklı kaldıkları tarihin derinliklerinden çıkarak günümüz nesline yeniden hatırlatmak ve bu şekilde bir nebzede olsun manevi borcumuzu ödemek en büyük amacımız olmuştur.