Boyun eğer mi hiç insan? Evet, eğer. Bilinçsizse insan, korkaksa, örgütsüzse, çaresizse boyun eğer. Tarih boyun eğen bireylerin de toplumların da nasıl, köleleştiğinin, sömürgeleştiğinin, kişiliksiz, kimliksizleştirildiğinin dahası ve acı olanı nasıl onursuzlaştırıldığının örnekleriyle dolu.
Ama öte yandan aynı tarih bize, insanın karşılaştığı her baskı ve zulme karşı, her haksızlığa karşı direndiğini, boyun eğmediğini de gösteriyor. İnsanlık tarihi bir anlamda boyun eğenlerle, eğmeyenlerin de tarihidir. İnsana, insanlığa boyun eğdirenleri bir tarafa koyarsak, adına ister toplum, ister ulus ya da emekçi halk deyin, tarih boyun eğenlerin nasıl bir dramla karşılaştığını, boyun eğmeyenlerin ise kendi geleceklerini nasıl ellerinde tuttuğunu ortaya koyuyor.
Tarihin gidişatını değiştirenler hep boyun eğmeyenler olmuştur. Gelecekte de bu böyle olacaktır. Önemli olan dik durma cesaretini göstermek ve bilinçle boyun eğmeyenler safında yer alabilmektir.
İşte tanrılardan ateşi çalıp insanlığa armağan eden özgürlüğün ve aydınlığın simgesi Prometheus… İnsancıllık ve umudun adı Gılgamış… Türkiye halkı, tarihinin en büyük kalkışması olan Haziran direnişini gerçekleştirdi. Türkiye’nin emekçileri, kadınları, gençleri ve aydınları gerici iktidara karşı boyun eğmediğini ve eğmeyeceğini gösterdi. Haziran direnişi bu süreçte kendine yakışan bir sloganı da kazandı: *Boyun eğme*, *Boyun eğme, memlekete sahip çık!*.
Bu kitap, insanlığın kurtuluşu yolunda yaşamını yitirerek bedel ödeyen boyun eğmeyenlere bir saygı duruşudur…