Farklı disiplinler ve branşlar arası karşılaştırmalı okumalar yapan kimseler; insanların geçmişten bugüne varlık, bilgi, inanç ve değer konuları hakkındaki bakış açılarının önemli oranda değiştiğini göreceklerdir. Hatta birkaç asır etkili olan nice kültürün birkaç asır sonra büyük oranda tarihin tozlu yapraklarında kaldıklarını dahi gözlemleyebileceklerdir. Bu sebeplerden dolayı peşinen bir dogma, inanç veya ön kabul bu çalışmanın merkezine alınmamıştır. Bilakis, zamanın ve yaşanılan coğrafyanın sınırlarını aşmaya çalışan bir yöntem ve üslup ile elinizdeki eser kaleme alınmıştır.
Her dildeki anlamlar peşinen kabul edilen inanç ve değer algıları ile yüklüdürler. Bundan dolayı kültürel bir dil ile mutlak anlamda tarafsız olmak mümkün gözükmemektedir. Örneğin bizim bir toprağı ele geçirmemiz fetih olurken karşı tarafın bizim topraklarımızı ele geçirmesi ise işgal olmaktadır. Hâlbuki eylemlerin her ikisinde de *fiziksel, zihinsel, duygusal ve vicdani yönden meşru addedilen zor güçleri* kullanılmaktadır.