Tükendi
Stok AlarmıII. Dünya Savaşı’nın bitimine az kalmışken Alman ilahiyatçı Dietrich Bonhoeffer, 9 Nisan 1945 sabahı henüz 38 yaşındayken Flossenbürg Nazi toplama kampında asılarak öldürüldü. Bonhoeffer, idam edilmeden önce bir gardiyana şöyle demişti: ‘Bu bir sondur, ama benim için hayatın başlangıcıdır.’
Adolf Hitler 1933 yılında Almanya’da iktidara el koyduktan sonra sadece devleti değil kiliseleri de kendi kötü ideolojisine ve planlarına dahil etmeye girişmişti. Protestan Kilisesi’nin bir kısmı ‘İnancını Beyan Eden Kilise’ (‘Bekennende Kirche’) adı altında Hitler’in ideolojisine boyun eğmedi. Bonhoeffer bu grup adına genç teoloji öğrencilerine ders vermeye başladı.
Bu ‘Vaiz Semineri’ kapsamında öğrencilere sadece ders verilmiyor, hocalar ve öğrenciler birkaç ay için hayatlarını da birlikte geçiriyorlardı. Bonhoeffer, işte bu tecrübelerden ilham alarak ‘Birlikte Yaşam’ kitabını kaleme alıp 1939 yılında yayınladı. ‘Birlikte Yaşam’ Bonhoeffer’in bugüne kadar en çok satan kitabı oldu ve dünyanın birçok diline çevrildi.
Bu cildin ‘Mezmurlar: Kutsal Kitap’ın Dua Kitabı’ adlı ikinci eseri Bonhoeffer’in ‘Vaiz Semineri’ndeki bazı derslerinden oluşur. Bu kitabı okurken o günün şartları ve Bonhoeffer’in Tanrı’nın kilisesi için verdiği mücadeleyi göz önüne alarak okumaya özen göstermeliyiz. ’Birlikte Yaşam’ aracılığıyla Bonhoeffer hala kilisenin birliğine katkıda bulunmaktadır.