İktisadi hayatın önemli sözleşmelerinden olan kefalet sözleşmesi, her teminat ilişkisi gibi bünyesinde barındırdığı çoklu ilişkilerden ötürü önemli hukuki sorunlara kaynaklık etmektedir. Bu sözleşmenin bir özel borç ilişkisi olarak kanunda düzenlenmiş olması ve kanun koyucunun kefili koruyucu tavrı da dikkate alındığında bu hukuki meselelerin sağlıklı biçimde çözümü, ancak ilişki taraflarının menfaatlerinin doğru şekilde kavranması ile mümkündür.

Aynı borç için birden fazla kefilin mevcudiyeti, mahiyeti itibariyle zaten çetrefil bir yapıda olan kefalet sözleşmesinde ortaya çıkan sorunların daha da karmaşık hale gelmesine sebep olmaktadır. Buna ilaveten aynı asıl borç için birden fazla kefilin bulunmasına ilişkin öngörülen TBK. m. 587`nin gerek uzunluğu gerek yer yer anlam kapalılığına sebebiyet veren kaleme alınış tarzı bu sorunların çözümünü oldukça zorlaştırmaktadır. Bu zorluklarla mücadele için gerçek birlikte kefalet ve gerçek olmayan birlikte kefalet arasındaki farkın kaynağı olan ve sadece birlikte kefalet türü açısından düzenlenmiş "ortaklaşa kefil olma" gibi özel bir kavrama verilecek anlam ve bu anlama göre şekillenecek yaklaşım, hem alacaklıyla kefiller arasındaki hem de kefiller arasındaki ilişkiler açısından tutarlı sonuçlar elde etmeye elverişli olmalıdır. Birlikte kefalete ilişkin tutarlı sonuçlara ulaşmayı amaçlayan bu kitapta bu kefalet türü çeşitli açılardan detaylı şekilde incelenmiştir.