Bu kitap, insanlık tarihindeki en zorlu istilaya katlanmanın ve en sonunda da bu istilayı yenmenin nasıl bir şey olduğuna dair, daha önce yayımlanmamış ve insanın yüreğini dağlayan pek çok tanıklıkla dolu, müthiş bir eser. Rus halkının 1941 ile 1945 yılları arasında sergilediği katıksız dayanma gücü, okuyucuları tek kelimeyle şaşkına çevirecek.
Andrew Roberts
Olağanüstü bir araştırmayla alabildiğine zenginleştirilmiş, ustaca bir anlatım ve Rusya’nın ruhunun derin bir analizi.
Nick Hewer
22 Haziran 1941, Pazar günü neredeyse 4 milyon Nazi askeri, milyonlarca Sovyet vatandaşının katledilmesine yol açacak vahşice bir yakıp yıkma politikası güderek Moskova üzerine yürüdüler. Bu öyle boyutta bir vahşetti ki, ancak Sovyet tarafının Stalingrad’da zafer kazandıktan sonra, Berlin üzerine yürürken önünü ardını düşünmeden ve anlamsızca intikam alması ile tekrarlanacaktı.
Almanya’nın Sovyetler Birliği’ni Haziran 1941’de istila ettiği Barbarossa Harekâtı ile başlayıp, Berlin’in Nisan 1945’te, insanı şaşkına çeviren koşullar içerisindeki düşüşüne kadar devam eden bu eser, bu süreçte yaşananları Rusya ve Doğu Avrupa halklarının gözünden anlatır. Barbarossa, trajedi, acı ve kahramanlık dolu, yürek parçalayıcı bir öyküdür.
Stewart Binns, Rus arşivlerine dayanarak, bu korkunç savaşta Sovyet tarafında yaşananları, başka hiçbir eserde görülmeyen düzeyde detaylı olarak anlatıyor. Binns, tarihin bu kara anını kapsamlı olarak sunuyor. Taktik manevraların geniş çaplı olarak ele alınmasını, sivillerin cesareti ve yaşadıkları zorluklarla ilgili yürek burkan kişisel öykülerle tamamlıyor.