Bu kitapta anlatılanların gerçek olduğunu bilmeseydik “Yazarın hayal gücü Daniel Defeo’ya taş çıkartıyor.” derdik. Eğer bu kitapta anlatılanların gerçek olduğunu bilmeseydik “Yazar melankolide Edebiyat-ı Cedide yazarlarını geride bırakmış.” derdik. Hayatın tüm zorluk ve acıları nasıl olur da aynı insanı bulur? Ama biz biliyoruz ki bu kitapta anlatılanların hepsi gerçek. Sevgili Fatma Uz’un da hep dediği gibi “Yazılanların eksiği çok, fazlası yok!” Bu kitabın noktayla biten her cümlesinde bitmeyen acılar, yarım kalan hayaller, sonsuz özlemler ve daha niceleri var. Hele de cümle üç nokta ile bitmişse “Sözün bittiği yerdeyiz!” demektir… Işılay-Tülay-Nilay Anladım ki hiçbir sır sonsuza kadar gizli kalmazmış… İsyan ve savaşlarla kaynayan Balkanlarda 1800’lerin sonunda kaybolan üç kadının, 2010 yılında ortaya çıkması, bulunması gibi… Şimdi bize düşen; bunca yıl sonra bulduğumuz üç kayıp kadını, varlığı ve yokluğu ile varoluşumuza neden olan büyüklerimizi sevgi, rahmet ve minnetle anmak… Bu satırları okuyarak bizim anma ritüelimize katılan tüm canlara minnetlerimizle…
Fatma Uz