Rus filozof M.M. Bahtin yirminci yüzyılın en tartışmalı entelektüellerinden biri. Kimilerine göre bir liberal, kimilerine göreyse bir Marksist. Her durumda felsefe, sosyoloji ve edebiyat kuramı alanlarında kendisine sıklıkla başvurulan bir düşünce insanı. Fakat aynı zamanda çağının çocuğu. Yirminci yüzyıl Rus aydınlanma hareketinin içerisinde, Sovyet deneyiminin avangardlarından biri olma adayı; bununla birlikte II. Dünya Savaşı’nın cenderesinde yokluk, yalnızlaştırılmışlık, siyasal baskı, sürgün ve ciddi sağlık sorunları ile baş etmeye çalışan trajik bir karakter.
Soğuk savaş döneminde Batı tarafından keşfedilen Bahtin, Batılı liberallerin karşı-propaganda faaliyetlerine konu olurken hakkında ortaya atılan yer yer tartışmalı, yer yer açıkça yanlış ithamlara yanıt veremeyecek denli zor siyasal koşullarda yaşadı. Bahtin anti- Marksist, anti-Stalinist miydi? Yoksa liberal bir reformist yahut Stalinizmi estetize etmeye çalışan bir rejim entelektüeli miydi? Kuramının temelinde örtük bir teoloji mi gizliydi? Akademik hırsızlık/dolandırıcılık yapmış mıydı? Yoksa bir çeşit kripto ifade biçimi mi kullanıyordu?
Fırat İlim tüm bu karmaşa içerisinden olabildiğince dikkatle ilerleyerek Bahtin’i ve onun kuramını ele alıyor ve onu yirminci yüzyıl sosyal bilimler tarihinde nereye yerleştirmemiz gerektiği sorusuna tatmin edici yanıtlar sunuyor. Türkçede Bahtin ile ilgili ilk telif monogrofiyi keyifle okuyacağınızı umuyoruz.