Zeybekler, sözlüklerde ekseriyetle, *Batı Anadolu’daki özellikle dağlık yerlerde yaşayan, iyi savaşçı, asayiş ve yolların muhafazasından sorumlu ücretli asker* olarak tanımlanmaktadır. Ancak zeybekliği, sınırları keskin çizgilerle belirlenmiş olan bir müesseseden ziyade, tarihsel süreç içinde farklı kulvarlardan yapısal ve folklorik özellikler barındıran bir olgu olarak ele almak daha doğru olacaktır. *Zeybek* adı verilen silahlı grup, Osmanlı idaresi zamanında, Batı Anadolu topraklarındaki pek çok önemli gelişmeden etkilenmiş ve bu gelişmeler de onun yapısal evrimine katkı sunmuştur.
Elinizdeki kitap; 16. yüzyıl başlarından 19. yüzyıl son çeyreğine dek *azap,* *levend,* *korsan,* *sekban* ve nihayetinde *zeybek* olarak adlandırılan cengâver Batı Anadolu gençlerinin, silahşorluk ve eşkıyalık bağlamında tarihsel serüvenini ele alıyor. Belirtilen zaman aralığında; Umur Gazi geleneğinin mirasçısı gözü kara reislerden Saruhanoğulları’nın namlı süvarilerine, Ege korsanlarından Celali bölüklerine, ayanların amansız silahşorlarından Aydın Dağları’nı saran zeybek çetelerine dek pek çok olayı, kişiyi ve olguyu değerlendiren bu çalışma bir olay örgüsü içinde ve kronolojik olarak ilerliyor. Erken Dönem Batı Anadolu eşkıyalığının yapısal incelemesinin ele alındığı çalışmanın en önemli kısmını ise 1829’da başlayıp çok geniş bir alanı etkileyen ve 1830’da kanlı biçimde bastırılan Büyük Zeybek İsyanının lideri Atçalı Kel Mehmet Efe’nin, arşiv kaynakları doğrultusunda, titizlikle ortaya konulan yaşamı ve faaliyetleri oluşturuyor. Sancaklar basan, mahkemeler kuran, meydan savaşları yapan, yakalandıklarında yağlı iplerde sallandırılan, hülasa can alıp, can veren Batı Anadolu eşkıyalarının, halk kahramanı zeybeklerinin yüzlerce yıllık tarihi, geniş bir perspektiften okurlara sunuluyor. Mehmet Başaran ve Aysun Sarıbey Haykıran Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyeleridir. Çeşitli dergilerde yayınlanan yazıları ve kitapları var. Ali Özçelik Tire Belediyesi tarih danışmanı.