Kervanlar tarih boyunca insanların en eski ulaşım ve taşıma araçlarından birisi olmuştur. Ticaret, ibadet ve göç gibi farklı nedenlerle kervan yolculukları gerçekleştirilmiştir. İpek Yolu, Kral Yolu, Kürk Yolu gibi çok önemli tarihi yollar kervanlar tarafından kullanılmıştır. Elinizdeki bu kitapta, İslâm öncesi dönemden Hz. Peygamber’in vefatına kadar Arap Yarımadası’nda gerçekleştirilen kervancılık faaliyetleri konusu ele alınmıştır.

Kervan faaliyetleri Araplar açısından vazgeçilmez bir yerde durmaktadır. Zira çöl ikliminde yaşayan Arap toplumları için denizcilik her ne kadar biliniyor olsa da kervancılık temel bir geçim kaynağı olmuştur. Hatta bu nedenle Araplar kervan vasıtası olan deveyi “Sefînetü’s-Sahrâ” yani çöl gemisi olarak nitelendirmişlerdir. Bu bilgilere bağlı olarak kitap, kervancılıkta yükselen bir Arap kabilesi olan Kureyş’in, bu yükselişinin tarihi arka planını ele alıp tartıştıktan sonra Hz. Peygamber’in (sas) dünyaya teşrifleri ve nübüvvet sürecinin başlamasıyla birlikte nasıl bir yöne doğru ilerlediğini ortaya koymaya çalışır. Acaba Kureyş’in düşüşünde kervan faaliyetlerinde yaşanan sorunlar mı etkili olmuştur? Hz. Peygamber’in ilk seriyye ve gazvesinin ve tabi ki devamında gelen bazı seferlerinin Kureyş’in kervanlarına yönelik olması bir tesadüf olabilir mi? Bir Peygamber’in Kureyş kervanlarına yönelik bu girişimleri nasıl açıklanmalıdır? Tüm sorulara ek olarak kervan faaliyetlerinin sosyo-kültürel hayatla ilişkisi de elinizdeki çalışmanın inceleyip tartıştığı ve çeşitli cevaplar sunmaya çalıştığı önemli soru/sorunlardır.