“Mehmet görevi yapacağı yere ulaştığında işin başlamasına birkaç dakika vardı. Telefonunu çıkararak görev yerine geldiğini onayladı. Birkaç saniye sonra içeriden biri elinde kullanacağı malzemelerle çıkageldi ve onları bir kenara bırakarak geri içeri girdi. Telefonundaki ekranda Mehmet’in görevde ne yapması gerektiği detaylı bir şekilde anlatılıyordu. Getirilen malzemeleri kullanarak, bilgileri takip ederek işi tamamladı. Saatine baktı, hâlâ biraz vakti vardı. Yaptığı işi son bir kez kontrol edince telefonundan görevi tamamlama düğmesine bastı. Uygulamanın sesli yönlendirmesiyle, ilgili yerlerin fotoğraflarını ve videolarını çekti. Dosyaları sisteme yüklemesinin ardından birkaç dakika geçmişti ki Mehmet’in hesabına bu işten kazandığı krediler yattı.” “Telefonu kapatıp pencereye doğru ilerledi. Dışarısı karanlık, içerisi dışarıdan bakıldığında rahatça görülebilecek kadar aydınlıktı. Hafifçe perdeyi çekip cama burnunu dayadı ve dışarı doğru baktı. Karşı pencerede bir hareket görür gibi oldu.” “Mehmet’in girdiği adreste yalnızca eski bir mezarlık vardı. Mezar taşlarına göz ucuyla baktığında yetmiş-seksen yıllık mezarlar olduğunu gördü. Elindeki fotoğraf çok daha yeni bir zamana, yaklaşık otuz sene kadar öncesine ait olmalıydı. Tabii bu mezarlar sonradan buraya taşınmadıysa.”