Mimarlar öyle ev ve mekân tasarımları yapsınlar ki insanlar, buralarda kendilerine yabancılaşmasınlar, Allah`ı hatırlasınlar ve hiç unutmasınlar. Bunun için tasarım kriterlerinin, mekân ölçeklerinin, ilişki biçimlerinin; insan fıtratı verileri ve varlığın fıtri anlamı çerçevesinde belirlensin. Çevre, yerleşim birimleri ve şehirler, mutlaka Allah`ı hatırlatsın. Her şey, insan ve doğal hayat ölçeğine uygun olsun. Tüm varlık olgu, oluş ve ilişkinin fıtri hukuku korunsun ki bu çevre ve mekânlarda yaşanırken Allah hatırlanabilsin.
Kula kulluk edilmesin, sadece Allah`a kulluk edilsin ki insanlar Allah`ı hep hatırlasınlar. Ürettikleri kültür, tüm beyanları, dinledikleri müzik, okudukları kitaplar mutlaka Allah`ı hatırlatsın. Ekonomi ve ekonomik faaliyetler; üretim/şükredicilik, paylaşım/infak üzerine oturmalı ki Allah`ı hatırlatabilsin...
Buna bir medeniyet projesi denilecekse ismi, "Zikir Medeniyeti" olmalıdır. Söz konusu medeniyetin hedeflerine ilişkin asıl kavram da "Hayatın İnşası" olmalıdır. Zira bu kavram bütüncül ve bütün alanlarda fonksiyonel olandır.