Yazarın kaleme aldığı bu kitap; gerçek bir aşkın getirdiği yalnızlığı anlatır.
Bir kadınla beraberken hiç mutlu olmadıklarına inanan, ayrıldıklarında daha mutlu olacağını sanan ve ayrıldıklarında ise hayatı sarpa saran, topluma yabancılaşan, kaybolup yalnızlaşan, kendini; önüne çıkan kadına boğduran ve yalnız kalarak ilk sevgilisini özlemle anan bir bireyin hayatını konu alır.
Eserin özel bir dili vardır, okura sunduğu dünya; gerçek bir dünyadır. Yazar, kendi ağzıyla hayalle gerçeği öyle bir harmanlar ki... Mesela; bir kadının göğsünde nilüfer çiçeği açtırırken, kadın bunu görmezden gelir ve içindeki çiçeği soldurur.
*Bana yaptıklarından dolayı onları cezalandırma Allah’ım.
Her birini ayrı ayrı sevdim ve ayrı ayrı değer verdim.
Fakat her birinde yanıldım. Sırtımdan vuruldum.
Ama onlar kendilerini asla affedemezler.*