Hayat bazen insanı öyle yorar, öyle çıkmaza sokar ki
İnsan sığınacak bir Hira arar kendine.
 
Ne zaman ki, doğduğum ve çocukluğumun geçtiği Kula’da tarihî bir konağı restore etmeye başladım işte o an “Yazmak için hayalimdeki yer işte burası!” dedim. Konağın restorasyonu uzun sürdü. Tarihî konak aslına uygun hale geldiğinde oluşturduğum “yazma ve okuma köşesi” benim için okuma ve yazma konusunda bir teşvik vesilesi oldu. Bir penceresi konağın avlusuna diğer penceresi daracık sokağa bakan odamda bazen saatlerce okuma fırsatım oldu. Zaman zaman dostlarımla “kahve bahane, sohbet şahane” diyerek uzun ve derinliğine sohbetler yaparken bir yandan da notlarımı derleyip müsveddeleri temize çekmeye imkân buldum.
 
Zeytinli Konak’ta aylarca süren mayalanma sürecinden sonra elinizde tuttuğunuz bu kitap ortaya çıktı. Tarihî konakta odaklanmama engel olan televizyon, gereksiz meşguliyetler gibi zihni oyalayan engeller yoktu. Geçmişe tanıklık eden tarihî evlerin ortalarında bir yerlerde bulunan konakta: muhabbete, okumaya, yazmaya imkân veren bir atmosferin beni ve ziyaretime gelen dostlarımı derinden etkilediği bir sürecin sonunda bu kitap filizlenmeye başladı.