Zaza Tarihi ve Zazalar üzerine yazılmış bu eserin mazlum Zaza Halkının bir başucu yapıtı olacağına inancım tamdır. Bu kitap içerdiği birçok özellikle, tüm dünyadaki Zaza halkı ve Zaza dili inkârcılarına akademik bir şamar niteliğindedir. Bu eser, Zaza Halkının varlığını ve Zaza Dili’nin evrensel gücünü berrak bir dil, inkârı imkânsız akademik delillerle ve mükemmel bir tarihi kronolojik insicamla tüm dünyaya haykırıyor.
Zaza Halkı üzerine yaptığımız bu araştırma ilerledikçe Ortadoğu tarihi hakkında yazanlar ve bu bölgede arkeolojik keşifler yapanların birçoğunun şu dikkatsizliği yaptıklarına şahit olduk. Anadolu ve Mezopotamya’da çalışan araştırmacıların, arkeologların, yazarların ve gezginlerin çoğunun, Zaza Halkının tarihi ve özellikle de Zaza dilinin varlığını es geçtiklerini gördük. Bu nedenle Zaza Halkını bölgedeki diğer etnik gruplara bağlamaları dikkat çekici ve bir o kadar da ilginçtir. Özellikle Zaza Halkını Kürtlere tabi tuttuklarını görmekteyiz.
Dilbilimciler, antropologlar, arkeologlar ve tarihçiler “bir halkın kimliğinin” oluşum kriterlerini dikkate alarak işlerini doğru yapmış olsalardı, bugün Zaza Halkı kesinlikle unutulmayacak veya kimse tarafından reddedilmeyecekti.