Başlangıçta her şey normaldi.
“Bu, hiç yaşanmaması gereken bir mucize
ya da soğuk terler dökerek uyanılması gereken bir kâbustu.”
Sıradan bir çocuktu oysa Ant.
Saatin ilerleyişinde bir sorun yoktu.
Hem yavaş yavaş hem de bir anda başladı her şey.
Zamanın çarkı, gidişatı bozdu.
“Bu, yarı yoldan dönülmesi gereken bir macera,
belki de hiç çıkılmaması gereken bir yolculuktu.”
Zamanzen, usul adımlarla
ve efsaneye çok benzeyen bir gerçeklikle geldi dünyamıza.
Okuma serüvenine bambaşka bir boyut kattı.
Gözle bile görülmeyen ışıkları
avuçlarına almaya cesareti olanları, serüvenine çağırdı.
Büyük bir efsane bu kitapla başladı.