Varlık esmaullah`ın ve sıfat-ı ilahinin tecellisidir. Zat-ı İlahi bilkuvve sahip olduğu yaratma sıfatını `Kün` emri ile bilfiil hale dönüştürmüştür. `Yekün` fiili bu yaratmanın kesintisiz bir şekilde süregeldiğini işaret etmektedir. Zaman, ilm-i ilahide mevcut olan varlığın alem-i gaybdan alem-i şehadete çıkış anındaki süreklilik halidir. Varlık kesintisiz bir yaratışve yok ediş eylemine muhatap olduğu alem-i gaybdan alem-i şehadete çıkış ve tekrar alem-i gayba gidiş anındaki süreklilik varlığa bir zaman boyutu eklemektedir. Varoluş eylemi zamanın içerisinde gerçekleşmiyor, bilakis zaman varlığın yaratılşındaki sürekliliğin sonucu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla zamanın yaratılıştan bağımsız,harici bir varlığı yoktur.
Bundandır ki zaman ne var eder ne yok eder. Var eden de yok eden de Rabbu`l-Alemin`dir. Zaman, kaderin kazaya dönüş anıdır. Kader ilm-i ilahi,kaza ise fi`l-i ilahidir. İlm-i ilahi zamana tabi değilidr. Zamanla ilişkili olarak gerçekleşmez. İlm-i ilahi zamanı da mekanı da kuşatır. Bu yüzden Zat-ı İlahi için `bilmek` zaman içerisinde gerçekleşen, zamanla kayıtlı,zamana tabi bir eylem değildir. Zamanın değişmesi ile Onun bilgisinde bir değişiklik olmaz.