“Kadıköy’de yağmurda kalakalmıştı. İzlediğimiz filmlerde geçmişe yolculuk yapıldığı zaman tarihin ne olduğunu gazeteden öğrenirlerdi. Alper de hemen bir bayiye koşup gazetelere baktı: 16 Mayıs 1988.
Kalakalmıştı. Yağmurda. Farklı bir zamanda!”
Karısı Melike ile birlikte çıktıkları yolda bir kaza geçiren Alper kendini 1988’in ilkbaharında bulur. Ülke tıpkı eski hatırladığı gibidir. Büyük aşkı Melike ve 34 yıl önceki kendisiyle karşılaşması Alper’e ağır gelecektir.
Ve Alper anladı. Burada yaptığı şeyler geçmişi ve geleceği değiştiriyordu. Geçmiş değiştiği için anıları da değişiyordu. Gelecek artık o bildiği gelecek olamayacaktı. Geri dönebilirse aynı geleceği orada bulamayacaktı.
“Bazen Yazdıkların Peşine Düşer” diyen Emine Ebru, Yolculuk romanının ardından okuru zamanda gezdirmeye devam ediyor.
Ezbere bildiğin iki şarkının aynı anda çalınması gibi. Hafızamda iki ayrı geçmiş aynı anda var şu an.