Hayatla bir alacak verecek davası olmayan, sosyal ilişkilerde başarısız, gündelik yaşamında dostluk, arkadaşlık, sevmek, sevilmek gibi kavramların karşılığı olmayan bir adam kendine ait, tek kişilik dünyasında yalnızlığı ile baş başa yaşamaktadır. Onun bu durumundan fayda sağlamak isteyenlerin ise büyük planları vardır ve uygulamaya geçmişlerdir bile. Ancak iyinin ve kötünün hesapları dışında kaderin de kendince bir hesabı vardır ve sonunda hep onun dediği olur.
Kötülüğün merkezinden doğan bir iyiliğin hikâyesidir onun başından geçenler. Yıllar sonra ortaya çıkan yüzündeki bir tebessüm, kalbindeki buz dağlarını eritmeye yetecek kadar sıcaktır ve bundan sonra hayat yaşanılası bir şeydir onun için…