Anne sabah evin işlerini yaparken herkes gibi o da deprem haberlerini dinliyor, bir taraftan da hemşire kızını işe gitmesi için ağır olan uykusundan uyandırmaya çalışıyor.
*Hadi kızım, uyan. Saat sekiz, geç kalacaksın…*
Aradan fırsat bulup televizyonun başına geçer, pürdikkat haberleri dinler. Haberler üzücü, korkunç, görüntüler kan donduruyor. Bir ara çay suyuna bakar. kaynadığını görünce çabucak demini koyup yine kızına seslenir. *Hadi kızım, uyan artık. Geç kalacaksın.* deyip yine televizyonun yanına gider. Bu kez duyduklarına inanamaz, *Evet, Sayın Seyirciler, bizlere yeni ulaşan bir haberi sizlere ileteyim. AKUT ekibinin bulunduğu bölgede yarım saat içinde enkaz altından 6 kişi canlı olarak çıkarıldı, Sevgili Seyirciler. Çok sevinçliyiz, böyle güzel haberleri ilerleyen dakikalarda, saatlerde de duymak istiyoruz.*
Bu arada saatin 8.45 olduğunu görünce bir türlü uyandıramadığı kızının odasına gider, daha bir yüksek sesle bağırır:
*Kızım kalksana. Geç kaldın. Hadi. Adamlar enkazın altından yarım saatte 6 kişiyi canlı çıkardı, ben seni yorganın altından bir saattir çıkaramadım.*