Psikolog Tonya Lippert tarafından kaleme alınan Yuva, Duru ve Ali isimli iki kardeşin bir gün ve bir sebeple yuva olarak gördükleri evlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarında başlarından geçen zorlu deneyimleri konu ediniyor. Ailecek bir süre konaklamak için bir yer aradıktan sonra bir sığınma evinde kalmaya başlıyorlar. Ancak burası daha önce bildikleri yerlere benzememektedir. Bu yabancı duygularla baş ederken ise barınacak hiçbir yer olmamasındansa güvenli bir yere sahip olmanın kıymetini ise çok derinden hissedebilmektedirler. Zamanla uyum sağlamaya çalıştıkları bu yer geçici bir yuva olsa bile okuldaki arkadaşlarının durumlarına dair meraklı soruları Duru ve Ali’nin endişelerini daha da pekiştirecektir….
Bir eve sahip olunamadığında hissedilen endişeleri Duru ve Ali isimli iki küçük kardeşin bakış açısından ele alan Yuva, okuyucuları onların yuva sözcüğünün anlamını keşfetme yolculuklarına ve sığınabilecekleri bir yuva arayışlarına davet ederken üzerinde düşünmesi zor bir konuyu bir çocuk kitabının canlılığı ve sıcaklığı içinde yakınlaşabilir kılıyor. Aynı zamanda hepimize ev sözcüğünün bizler için önemini sorgulatırken, bir evin ancak sevgi ve güvenle dolu olduğunda gerçek bir yuvaya dönüşebileceğinin de mesajını veriyor. İkamet ettiğimiz yer bir göz oda, barınak, güvenlikli bir site veya minicik bir daire bile olsa; kendi yaptığımız resimlerle, süslemelerle ve hikayelerimizi anlatan anılarla donatıldığında, aidiyet duygusunun nasıl pekiştiğini ve umudun tüm zorlukların üstesinden gelmek için vazgeçilmez bir duygu olduğunun da altını çiziyor.
Kitap Amerikan Psikoloji Derneği onaylı kitaplardan oluşan Psikolojik Hikayeler Serisi’nde yer alan tüm kitaplar gibi bir okuyucu notunu da içeriyor. Bu metinde ise evsizlik ve bu deneyimin içinden geçen çocuklara nasıl yardım edilebileceği hakkında önemli uzman görüşlerini okuyucularla buluşturuyor.