YÜREĞİ ÇOCUK KOKAN; tüm renkleri, tüm cinsleri ve tüm güzellikleri içinde taşıyan bir çiçek sepetini andırıyor. Her öykü bir bahar güzelliği tadında, akışkan ve heyecanla okunacak bir eserdir.
“Demo, iki karış toprak kazdı. Oğlunun kanlı bedenini kucağına aldı ve son kez kanlı yanağını öptü. Kokladı ve yapış yapış olan kanlı saçını düzelti. Bir çığlık attı ve gözyaşları içinde oğlunu mezarın içinde uzattı, kanlı bedenin üzerine toprak attı…”
“Haykırıyordu, haykırışı dağlardan yankılanıyordu. Bir kurt gibi uluyordu. Ama ağlamıyordu. Gözlerinden yaşlar akmıyordu. Gözyaşları susuz toprağa düşmüyordu. Kendisine acımıyordu. Allah`a yalvarmıyordu. Doğacak çocuğunu düşünüyordu. Ölmeden, öldürmeden çocuğunu istiyordu. Onu yüreğine bastırmayı istiyordu…”
“Yine kadınlar kaçırıldı, çocuklara tecavüz edildi ve binlerce insan köle olarak pazarlarda satıldı. Erkekler kurşuna dizildi. Boğazları kesildi. Köyler talan edildi. İnsanlar evini, yurdunu, yılların emeğini bırakıp dağlara ve çöllere düştü. Her birinin bir hikâyesi oluştu….”