*Erenler bir denizdir aşık gerek dalası / Mahi gerek denizden girip gevher alası* diyen Yunus Emre`nin kendisi de bir erendir, bir deryadır kuşkusuz. Çağdaşları arasında ve kendisinden sonra sayısız Hak aşığı ondaki kıymetliler kıymetlisi cevheri alabilmek amacıyla Yunus Emre deryasına dalmıştır.
Dünya adını verdiğimiz, oldukça gelip geçici bulduğumuz; bu yüzden de güvenemediğimiz masmavi bir gezegenin konuğuyuz her birimiz. Kimimiz konargöçerliğimizin farkındayız, kimimiz yolculuk halimizi görmezden geliyoruz, kimimiz hakikaten anlayamıyoruz ne olup bittiğini. Yunus Emre dünya penceresinden bakıp geçti ve gördüklerini birbirinden derin, birbirinden duru dizelere döktü. Ona kulak vermek demek kainata, insana, varlığa ve varlığın tek sahibine kulak vermek demektir aslında. Yunus Emre Tetkiklerine Eleştirel Bir Bakış`ta Horasan dervişlerinden miras kalan bir bilgeliğin izlerini sürerken, aynı zamanda da böylesi bir kadim bilgeliğin incisi hükmündeki Yunus Emre`yi de dinlemiş olacağız.