Çıkdım erik dalına anda yedim üzümü
Bostân ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu
Kerpîç koydum kazana poyraz ile kaynatdım
Nedir diye sorana bandım verdim özünü
İplik verdim Çulhâya sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar gelsin alsın bezini
Gerçek talip isen erik dalında üzüm arama. Bak, ‘zühd ü takvâya yâr olan evvel’, aşk gelince keçiboynuzu yemekten kurtuldu. Elindeki eriği üzüm diye satan soğuk nefeslilerde üzüm bulunmaz. Sen ‘Bağa gel, bostana gel/Dile gel, destâna gel.’ Cevizin en kalitelisi fenâfi’r-Resûlun hakkını vererek mirâç eden kâmil erenlerdedir. Onlar mânâsından bellidir; tekkesinden, takkesinden, kelâmından ve selamından değil…