Makedonya’nın AB’ye uygun yeni pasaportu çok güzel, mikroçipli, rengi kırmızı, sayfaları kalın… Üsküp’ten çıktık ve 50 Km. yol yaptıktan sonra karşımıza otoban gişesi gibi bir yer çıktı. Meğer Makedonya-Sırbistan sınırıymış. Pasaportu verdim. Polis bana Slavca hoş geldiniz deyip yine Slavca güle güle diyerek pasaportuma mühür vurdu. Biraz daha gittik Bosna’ya girdik yine pasaport, yine Slavca hoş geldiniz, güle güle ve yine mühür. Ardından Hırvatistan, pasaport ve mühürler.
Slovenya, pasaport ve mühürler… Eski Yugoslavya Federasyonu’ndan çıkana kadar sekiz mühür vurulmuştu. Slovenya’dan sonra ise artık AB’ye girdiğimiz için hiçbir yerde durmadan Hannover’e ulaştık. Yani AB kendi arasındaki sınırları kaldırmışken Yugoslavya’ya hudutlar koymuştu. Bu kitabı bir gün Diyarbakır’dan Sivas’a, Sivas’tan Ankara’ya, Ankara’dan Bolu’ya, Bolu’dan Samsun veya Trabzon’a ya da İstanbul’da Fatih semtine girerken pasaport göstermek zorunda kalmayalım diye yazdım. Umarım *Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk milletine* hayırlı olur.