Mülk, ilim, irfan, şecaat, gayret ve adaletle ayakta durur. Mülkün üzerindeki ilbâl güneşi de bu sayede yükselir. Esasen cemiyet bu hayat iksiriyle nefes alır. Bu itibarla her ilim ve irfan sahibi, çevresine istikamet tayin eden bir merkez şahsiyettir. Onlar, varlık ve oluş sırrına dair beyanlarla gönüllere ışıktırlar ve ruh iklimlerine muzafferane yürüyüşlerin kumandasından mesuldürler. Memleket ufkuna serapâ aydınlık olarak bu mânâda adı anılan mehabetli erlerden, Hak Erenleri’nden Şeyhü’l-Ulema Şakir Efendi, halifesi Poyrazlılı Muharrem Efendi ve has talebesi Yozgat Müftüsü Şeyh Mehmed Hulusi Efendi gibi… S. Burhanettin Kapusuzoğlu’nun kaleme aldığı Yozgat’ın Üç Sırlısı, “Büyük Efendi” ve “Şâh-ı Yozgadi” diye derin bir ihtiramla anılıp ruhaniyetinden istimdad edilen Mehmed Şâkir Efendi’nin merkezinde olduğu Yozgat’ın ilim ve irfan hayatını, en azından hafızalarda saklanan bilgiler yok olmadan, muhtasar da olsa tespit amacıyla gösterilen bir gayret olarak değerlendirilmelidir. Arşiv belgelerinin kısıtlı olması, yaşanan büyük kültür değişmesi ile ailelerin ellerinde olanı her ne olursa olsun berhava etmeleri ve vaktiyle ciddî araştırma sonucu yayınların yeteri kadar yapılmamış olması kaynağa ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu bakımdan S. Burhanettin Kapusuzoğlu’nun kadîm kültürümüzü büyük bir titizlikle geleceğe taşıyan ve bilhassa Yozgat’ın tasavvuf ve kültür tarihini kayıt altına alan bütün eserleri büyük bir dikkatle okunmayı hak ediyor.