Nereye koşacağımızı, kimi seveceğimizi, kimden nefret edeceğimizi anlayamayız; neye saygı göstereceğimizi, neyi hor göreceğimizi kavrayamayız. İnsan olmaktan bile kaçınıyoruz; gerçek, canlı kanlı bir insan olmak bile yük geliyor, utanıyoruz bundan. İnsan olmayı ayıp sayarak; herkesçe kabul gören, soyut bir “tek tip insan” olmaya çabalıyoruz. Bizler ölü doğmuşuz ve uzun zamandır canlı olmayan babaların soyundan geliyoruz. Üstelik bu durum gittikçe daha da hoşumuza gidiyor ve sanki zevk alıyoruz bundan. Başarabilsek, bir süre sonra fikirden, düşünceden doğmayı icat edeceğiz.
Yeraltından Notlar’dan