"Yer fıstıklarının içinde yaşayan sakallı dedeleri de babası göstermişti ona. Fıstığı tam ortasındaki çizgiden ayırmış, parçalardan birinin tam tepesinde duran minik çıkıntıya parmağıyla dokunmuş ve `Bak, işte tam burada sakallı, bilge bir dede var.` Demişti. Deniz, babasının dokunduğu minik çıkıntıya dikkatle bakınca gerçekten de orada sakallı bir dede kafası görmüş. `Bilge ne demek peki?` diye sormuştu. Babası, `Hayatını bilmeye adayıp, sonuçta vardığı noktada hiçbir şey bilmediğini anlayan kişi.` Diye yanıtlamıştı."
Aynen yer fıstıklarında olduğu gibi, herkesin içinde ortaya çıkmak isteyen bir bilge vardır. Kimbilir, belki de bu kitabın satırlarında gizlidir onu gün yüzüne çıkarmanın sırrı.
" `Yemekler de duygular gibidir aslında. Kimi tatlı, kimi ekşi, kimi acı, kimi buruk bir tat bırakır ağızda. Önemli olan, tarif ne olursa olsun, yaparken de yerken de hakkını vermek ve tadına varmaktır.` Dedi Kemal ağabey, Deniz`in saçlarını okşayarak."
Siz hiç egonun, korkunun, güvensizliğin, utancın, suçluluğun tadını damağınızda hissettiniz mi? Denemeye değer tarifleriyle hepsi, Yer Fıstığı Bilgesi`nde.
Kiraz Gökırmak, bir "hikaye"den ibaret olan hayatlarımıza bilgece yaklaşımla ışık tutuyor, Okurken, duygudan duyguya geçecek, gülecek, hüzünlenecek, acıkacak ve her sayfada kendinizi bulacaksınız.