Yeni medya teknolojilerinin, geleneksel kitle iletişim biçimlerindeki edilgen alıcı pozisyonunu ne ölçüde değiştirdiği önemli bir tartışma konusudur. Ana akım yaklaşımlar, iletişim teknolojilerinin toplumsal ve kültürel yapılarda yarattığı değişimin, sıradan insanı özgürleştirdiğini, sıradan insanının yurttaş konumunu geliştirdiğini ve böylece siyasal katılımın da geliştiğini vurgular. Eleştirel yaklaşımlar ise internetin egemenlik ilişkilerini pekiştirdiğini ileri sürerler. İzleyiciden kullanıcıya dönüşümün özgürleştirici bir süreç olması yönetilenlerin kendi kaderi üzerinde söz söyleyip karar mekanizmalarını etkileyen bir yurttaş konumuna dönüşüp dönüşmediğine bağlıdır. Bu kitapta, kullanıcının rolü bu farklı bakış açıları çerçevesinde irdelenmekte ve sorgulanmaktadır.

Yeni medyayla birlikte yükselişe geçen kullanıcının özgür mü yoksa belirlenmiş mi, aktif mi yoksa pasif mi olduğuna yönelik tartışmalara kitaptaki neredeyse tüm makalelerde yer verilmektedir. Yeni medya teknolojilerinin farklı kullanım biçimleri, yeni medya toplumunda gözetim, mahremiyet, gazetecilik açısından kullanıcının değişen konumu, kullanıcı türevli içerik ve bu içeriğin altyapısını sağlayan hizmet sağlayıcıları bu kitapta ele alınan önemli konulardır. Bu bağlamda yeni medya teknolojilerinin siyasetin ve kültürün yeniden yapılandırılmasında oynadığı rol tartışılmaktadır.