Filiz ve Alper dünden razıydı, diğerleri de heyecanlanmıştı. Belki on metre ileride biten küçük bir tünel, belki daha fazlası. Önce Özgür indi, teker teker malzemeleri verdiler. Sırasıyla aşağıya inmişlerdi. Delikten gelen ışık etkisini kaybediyordu. Tolga ve Aylin fenerleri çıkarıp yaktılar. Duvarlarda keskin bir aletle yapıldığı belli olan izler vardı. Şu ana kadar bir yol ayrımına gelmemiş olmaları iyi idi, yoksa labirent içinde dolanıp dururlardı.
Özgür telefonlarını kontrol etmelerini istemişti. Telefonların çekim güçleri yerindeydi. Az ileride yolun genişlediğini fark ettiler. Isı azalmıştı, fakat oksijen hâlâ çok iyiydi. Fark edemedikleri bir yerden hava akımı vardı. Burada bir oda vardı. Kenarlarında oturacak yükseklikler mevcuttu. Bu bölümün duvarları daha bir itinayla oyulmuştu.
Ellerindeki fenerleri yukarı kaldırdıklarında gördükleri şey hepsini şaşkına çevirmişti.