*Hasan! Anamla, babama danıştım; onlar da emmilerimle danıştılar. Ovalıya varanın, ovalıdan kız alanın onduğunu gören yok. Deli kız, deli kız! dediler.
Yüksekoba’da gönlünü verecek yiğit mi bulamadın? Ben de: Herkesin yiğidi kendine göreymiş! dedim. Peki, öyleyse dediler, bir sına bakalım, senin yiğidin Kazdağı’ndaki yörük Emine’ye er olacak adam mı? Konuşup kavil ettik: Zeytinli’den kırk has okka tuz aldım; bunu sırtına vurup bir yerde durup dinlenmeden benimle Yüksekoba’ya çıkabilirsen haftaya düğünümüz olacak. Kırk okka yükle dört saatlik dağa çıkan adama eğri bakacak babayiğit bizim obamızda yoktur. Çıkamazsan kaderimiz böyleymiş!*
Hasan Boğuldu adlı öyküden
Sabahattin Ali’nin kaleminden yazılmış on üç güzel öyküyü içinde barındıran Yeni Dünya bizlere yeni ufuklar, farklı bakış açıları sunuyor...