*Yeni Dünya’nın incecik vücudu ortada, gerilmiş bir yay gibi hareketsiz duruyor ve bekliyordu. Sazın ilk vuruşlarıyla birlikte bu vücut, kendisinden beklenmeyen bir çeviklikle harekete geçti. Boyalı saçlarını savurup yüzüne dökerek ve başını bir göğsüne, bir arkaya atarak, ortada fırıl fırıl dönmeye başladı. Şimdi Deli Emine ona yetişemiyordu.
Ellerini başının üstünde birleştirip kaşıkları, dışarıda kalan sapları görünmeyecek kadar hızla birbirine vuran, kısa fakat yine görünmeyecek hızlı adımlar atan Yeni Dünya’ya çarptıkça bu sefer o sendeliyordu.*
Herkesin baktığı fakat görmediği, duyduğu halde dinlemediği kimi hikayeler vardır.
Bu yüzden kendi öyküsünü anlatacak kadar güçlü olur bazıları…
Tıpkı Sabahattin Ali’nin eşsiz kaleminden dökülüp insana kendi serüvenini anlatan öykülerinden bir araya getirdiğimiz bu seçkideki gibi…