Yazmak, dünyanın sırlarını keşfetme dürtüsünden kaynaklanabilir. Bildiniz gibi, insanlık bu işe bütün ömrünü adamıştır; gezip dolaşmak, keşfedip ele geçirmek, sonra da başka bir yeri yine ele geçirmek. Dünyanın keşfedilecek sırrı mı kaldı, demeyin. Bütün bu olup bitenlere rağmen dünyamız hâlâ sırlarla doludur. Gerçi bana kalırsa, bu kadar keşif yeter; insanın artık durup boş ve sessiz manzarayı izlemesi yeğdir. Gerçekten, kimi zaman artık bildiklerimizin, gelip bizi keşfetmeleri gerektiğini düşündüğüm olur.