12 Eylül 1980 darbesinin hemen öncesinde Eskişehir’de başlayan lise arkadaşlıklarının uzun yıllara yayılan hikayesi. Boğucu, kuşatılmış, kurşunlanan bir ilk gençlikten, canlarını zar zor kurtararak kendilerini İstanbul’da, üniversitede bulan üç genç: Hikmet, Coşkun ve Yasemin.
12 Eylül’ün hemen sonrasında İstanbul Üniversitesi’ndeki sosyalist öğrencilerin ilk eylem girişimleri. Kahvehane toplantıları, dergiler, şiirler, acemice hazırlanan ve acemice dağıtılan ilk bildiriler. Cerrahpaşa, Aksaray, Laleli, Beyazıt, amfiler ve öğrenci yurtları. 12 Eylül sonrasının ilk üniversiteli kuşağının büyük umutları, aşkları, hayalleri ve hayal kırıklıkları.
Yıllar sonra adli tabip Doktor Hikmet ve Başsavcı Coşkun’un, Eskişehir’de akıp giden sıradan hayatlarının Yasemin Kurt’un ünlü bir yazar olarak şehre dönüşüyle sarsılması. Yasemin’in şüpheli ölümüyle ortaya çıkan kaygılar ve iç hesaplaşmalar.
Sinan Gürsoy’un Yasemin Kurt Öldü isimli romanı akıcı dili, ustalıklı kurgusu, gerilimi ve heyecanı hiç eksilmeyen anlatısıyla, nefes nefese geçen hayatların, nefes nefese okuyacağınız romanı…