İslam çok kısa sürede Atlas Okyanusu’ndan Çin Denizi’ne, İspanya ve Portekiz’den Malezya ve Endonezya’ya yayılmıştı. Kibirli Avrupa karanlıklar içinde yüzerken İslam yüzyıllarca dünyayı aydınlatmıştı. İslam dünyası şayet geçmişinde donup kalmaz, aksine zamanımızın problemlerini Medine toplumunun ruhu içinde çözmeyi bilirse, işte o zaman sadece Müslümanlar için değil, felakete sürüklenmekte olan tüm insanlık için, parlak bir gelecek için umut kapılarını açabilir.
Roger Garaudy Yaşayan İslam adlı elinizdeki kitabında İslam dünyasının dünü, bugünü ve geleceği hakkında yepyeni bir perspektif çiziyor. İslam dünyasının çöküşüne yol açan gelişmeleri ise içtihadı dondurma, entegrizm, kendi içine kapanma, şekilcilik ve kör taklitçilik şeklinde özetliyor. Bu marazları teorik metinlerin ve tarih kitaplarının aktarmaya pek muktedir olamayacağı bir derinlik ve duyguyla anlamamızı sağlıyor.
Sağlıklı iletişim kurmaya ve imanının derinliğinin şuuruna varmaya çağıran Roger Garaudy, İslam dünyasının yeniden nasıl yükselebileceğine bakarken öncelikle bu hastalıklardan kurtulmayı öneriyor. Batı’nın ve onun güdümündeki dünyanın hızla uçuruma doğru gittiği bir dönemde günümüz insanlığı, İslam’ın insanlara hayat veren mesajına muhtaç. Hiç kuşkusuz bunun için İslam’ın yeniden yorumlanması gerekiyor.
Şiirsel dili, parlak üslubu, berrak bakış açısıyla Yaşayan İslam, İslam dünyasının sorunları üzerine ciddiyetle eğilmek isteyenler için zengin ve zihin açıcı bir kaynak.