Tükendi
Stok AlarmıDört yüz yılı aşkın süredir önce meraklıların, sonra doğa bilimcilerin ve 19. YY’dan itibaren de sağlık alanının olmazsa olmazı olan mikroskoplar, belki de bilim tarihinin en uzun süredir kullanılan, en yaygın ve bir o kadar da suiistimal edilen aygıtları olmuştur. Hemen her bilim laboratuvarında en az bir tane olan bu aygıtların ışığı kullanma yöntemleri büyük oranda değişmeden günümüze geldi.
Sıradan gözlem mikroskoplarının çözünürlük değerleri neredeyse 100 yıl öncesi ulaşılan düzeyde kalmış durumda. Ancak sorular ve beklenen yanıtlar çok değişti. Örneklerin canlı olması, canlılık olaylarının eş zamanlı kayıtlarının yapılması isteniyor. Bu nedenle, mikroskoplar çeşitleri ve teknolojileriyle günümüzün biliminde öncü aygıtlar olmayı sürdürüyor ve oldukça uzun süre de böyle gideceğe benziyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı öğretim üyelesi ve KHB`nin editörü olan Prof. Dr. Alp Can bu konudaki Türkçe temel kaynak eksikliğini görerek geçtiğimiz günlerde Ankara Nobel Tıp Kitabevi Yayınlarından muhteşem bir esere imza attı. Hocamız, “Kök Hücre”den sonra bir başka boşluğu doldurmak için yine büyük emek vermiş; bu kez geçmişten, 420 yıl öncesinden başlayıp geleceğe doğru uzanan önemli bir kaynakla karşımızda: Yaşam Bilimlerinde A’dan Z’ye MİKROSKOPİ. Önsöz’ünde bu kitabı kaleme alma amacının “mikroskobu her düzeyde kullanan, kullanmaya yeni başlayan kişiler için temelde pek değişmeyen ilkeleri ve mikroskop tasarımlarını pratik olarak aktaran Türkçe bir başvuru kaynağı oluşturmaktı” diyor ve ekliyor “dilimizde bu kapsamda, yazılmış bir kaynağa rastlamadım”. “Bakmaktan görmeye, görmekten anlamaya…” diyor kitabın girişinde Prof. Can. Ben de “anladığını iyi anlatmaya…” diye küçük bir ek yapmak istiyorum. Çünkü bilim dünyasında, anladığınız bilgiyi iyi anlatmak için iyi kanıtlara ihtiyaç vardır ve mikroskop ile elde edilen görseller de bunun en önemli araçlarıdır.