Vili, 13 yaşındaydı ama, çocuk bedeni içerisinde bir yetişkindi. Ruhunda kin, isyan ve başkaldırı rüzgarları esiyordu. Mary ise 35’ini geçmişti ve tam dört çocuk annesiydi. Vili, Mary’nin öğrencisiydi. Vili’yi gerçekten anlayan tek kişi öğretmeni Mary’ydi. Her gün birbirlerine daha çok yaklaştılar. Aile, okul ve çevrelerine rağmen birbirlerini sevdiler. “Kutsal ve ebedi bir aşktı onları birleştiren!..“ Bu yasak aşkın bir meyvesi oldu. Çevrelerindeki herkes ve yasalar bu aşkı yargılayıp mahkum etti. Mary cezaevine gönderildi. Yaptıkları “cinayet“ olarak nitelendi. Bu sırada Mary, Vili’den ikinci kendisinin altıncı çocuğuna hamile kaldı. Vili, çocuğunu annesiz büyütmek zorunda kaldığında, babalığı büyük bir baskı altında yaşayarak öğrenmeye çalışıyor. Mary ise her şeyden uzak, tam yedi yıldır cezaevinde “aşk“ın bedelini ödüyor. Doğum yaptıktan sonra, ikinci çocuğundan da koparılacak...
Bu durumda toplumsal linç mi yapmalıyız. “Aşk kutsal bir duygudur“ sözleri ne zaman yeterli olmuyor? Bu yasak aşkın sonu ne olacak?..
Aksoy Yayıncılık “Yaşantı Dizisi“nden çıkan “Yasaklanan Aşk“, aşkı yeniden yargılamanızı sağlayacak.
“Aşk her şeyi affeder“ sloganı yoksa kocaman bir balon mu?..
Bu yaşamöyküsü, dünyanın her yerinde bir haber olarak yayımlandı. Herkes farklı bir yorum, farklı bir görüş ileri sürdü. Bu kitapta Mary, Vili ve annesi Sona’nın heyecan dolu, basit sözcüklerle anlattıkları “gerçekleri“ okuyacaksınız. Yaşadıkları sizi de şok edecek, sarsacak... Ama, dünya kamuoyuna mal olan ve “hukukun“ yargılanmasını da gündeme getiren bu olaya yaklaşımınızın ve “ahlak-ahlaksızlık“ kavramlarına bakışınızın insanlığı iki binli yıllara taşıyacağını asla unutmamalısınız...